Dec 11, 2011

Haftasonu Maceralari









Haftasonlarimiz genelde yogun geciyor bu aralar. Oncelikle genelde hafta ici evden cikmayan Zumrise degisiklik olmasini istiyoruz. Tabi bizim de aktivite yapmak hosumuza gidiyor. Bazen insan oyle oluyor ki en basit haftalik market alisverisiyle bile olsa ev havasindan uzaklasmak istiyor. Ama su siralar sunu fark ettim aktivitelerimizi secmemizde Zumranin oynayabilecegi cocuklarin olmasina daha dikkat ediyoruz. Bu acidan aslinda bu sene de sansliyiz. Hemen hemen Zumrisimin yaslarinda 3-5 tatlicik kiz cocugu var etrafimizda.

Daha onceleri belirttigim gibi paylasmada zorluk cekiyorduk ancak cok sukur git gide cocuklu ortamlarda buluna buluna sanki asiyoruz gibi bu durumu. Bence bunu asmada beraberlikleri cift tarafli arttirmak gayet onemli. Yani iki evde de bulusulmasi. Eve misafir geldiginde cocuk yavas yavas misafir gelen cocuklarin oyuncaklarina zarar vermeyecegini ve giderken de oyuncaklarini goturmeyeceklerini ogreniyor. Boylece geriye sadece beraber oynamanin verdigi zevk kaliyor. Arkadaslarinin evine gitmek de ordaki cocuk eger oyuncaklarini onunla paylasirsa, bunun ne kadar hosuna gittigini aksi taktirde de hissedecegi uzuntuyu gormesi acisindan onemli.

Bu haftasonu Dickens Festivalindeydik. Bu 1800 li yillarin Londrasini simule eden bir festivaldi, yani etrafta o donemin kiyafetleriyle dolasan insanlar vardi. Once bir cocuk filmi izledik hep beraber. Festival kapsaminda oldugu icin icerisi cocuk doluydu hatta oyle ki yerlere bile oturmuslardi. Sonrasinda hava soguk olmasina ragmen gunesin biraz isitmasiyla etrafta biraz tur artik. Ertesi gun de kahvaltida Zumranin cok tatli bir arkadasi bizdeydi. Ilk defa Zumranin paylasmak konusunda oldukca asama kaydettigini fark ettim, masallah cok guzel oynadilar. Insallah hep boyle devam eder:)

Haftasonundan birkac fotograf...

Dec 9, 2011

3 Yas Oyuncaklari




Bana gore genel anlamda iki tip oyuncak var. Birincisi hayal gununu gelistiren ve sosyallestiren Amerikada "pretend" denilen yani ---yaparmis gibi oyuncaklar. Bunlara evcilik oyunlari, pelus oyuncaklar, mutfak, doktorculuk oyunlari giriyor. Ikinci ise el becerilerini, parca-butun iliskisini, analiz yapma yetenegini gelistiren oyuncaklar. Bunlara da tahmin edeceginiz uzere legolar, yapbozlar, eslestime kartlari vs giriyor. Benim kisisel fikrim cocugun bu iki tip oyuncakla dengeli bir bicimde oynamasi saglanmali.

Bu aralar Zumranin bebeklerle oyunlari iyice artis gosterdi. Onlari yediriyor iciriyor, konusuyor, uyutuyor. En komik olan da bebekleriyle bir anne edasiyla konusmasi, hatta oyle ki kendisinin bizden istediklerini, o bebeklere soyluyor mesela "aglama annem, tamam annem simdi uyumayacaksin, sonra uyutacagim seni":)Yani bebegim sana soyluyorum annem sen anla: Uyumak istemiyorum:)

Kizlar icin vazgecilmez oyuncaklardan biri de yemek pisirme alet edevati. Biz minigime bir de mutfak aldik ki yemek pisirme olayi daha sahici olsun diye. Amerika'da bu yemek isiyle ilgili o kadar oyuncak var ki mutfakta kullandiklari cogu seyin oyuncagini yapmislar. Bu hem pisirme aletleri hem de esas yiyeceklerin kendisi icin gecerli. Mesela her tur sebze, meyveyi oyuncak olarak bulmak mumkun. Hatta meyve ve sebzelerin nasil soyulacagini ve nereden kesilecegini gostermek icin parcalanabilenleri bile uretilmis.

Zumranin bu siralar hosuna giden oyuncaklardan biri de doktorculuk oyuncaklari. Bunun da cok cesitlileri mevcut. Bu yaz trden almistim ona (yasasin pazarlar!). Bizimkinin icinde enjektoru, steteskopu, kulak bakma cihazi ve diz cekici (asil adi perkusyon cekici ama ben diz cekici diyorum:) mevcuttu. Once bize gelip atesimize bakiyor. Sonra aa cok atesin var, igne yapmam lazim diyor. Sonra kulagima bakiyor. Hatta diz cekiciyle dizimize vurup israrla dizimizi kaldirmamizi istiyor, biz de sozde refleksle kaldiriyormus gibi yapiyoruz.

Diger yandan bu yastaki cocuklara buyuk parcali puzzle lar olmasi gerekiyor.Burda buna floor puzzle diyorlar. Bildigimiz klasik kirtasiyelerde satilan kucuk parcali yapbozlar belki 5 yasindan sonra ancak yapilabilir. Zumrisin gectigimiz yaz boyunca oynadigi prenses puzzle i vardi. Sanirim en uzun sure sikilmadan oynadigi seylerden biri o oldu. Ozellikle yuz kisimlarini cok kolaylikla yapmaya baslamisti. Kendi yapabildikce de daha da cok sevmisti. Ama bir sure sonra yipranmaya basladi, parcalari kayboldu ve simdi gozden dustu:( Sanirim artik Zumrise yeni bir floor puzzle alma zamani geldi.

Tabi oyuncaklarin buyuk cocugunlugu kiz ve erkek arasinda oldukca farklilik gosteriyor. Genelde erkek cocugu olan arkadaslarimizin evinde olmassa olmazlarin basinda arabalar ve dinazorlar:) Hihuuuh!

Not: Fotograf Zumisimin odasinin toplu durdugu coook ender anlardan birinde cekilmistir. Yani sirf fotograf hatrina:)

Dec 5, 2011

Her yerimizi prensesler sardi:))



Gunumuzde pazarlama uzmanlari tabiri caizse penceleriyle cocuklari cepecevre sarmis durumda. Cocuklarla ilgili hemen hemen her seyde bir cocuk karakterinin lisansli urununu bulabiliyorsunuz. Bunlar tabak, bardaktan tutun da, battaniyeler, carsaflar,ic camasiri,turlu kiyafetler, sandalye, masa, dis macununa kadar. Oyuncaklari hic saymiyorum. Yani bir cocugun hayatini idame ettirmesi icin gerekli olan her urunu ayni lisansli karakterle bulmak mumkun nerdeyse. Cocugunuz hele ki bir karaktere baglanmis olmasin artik evinizin her kosesinde onunla ilgili bir seyler gormek kacinilmaz olabiliyor. Amerika'da aslinda bu olay cizgi film karakterlerinden ziyade Disney film karakterleriyle karsimiza cikiyor. Hal boyleyken kizlar icin prensesli, Dorali karakterler meshurken, erkek cocuklar icin Toy story ve araba filminin karakterleri one cikiyor. Bildigim kadariyla Tr'de ise su an Caillou karakterli urunler ortaligi kasip kavuruyor. Isin ilginci her ne kadar bu cizgi filmin ana vatani Amerikanin dip komsusu olan Kanada olsa da, burda yani Amerika'da Caillou iceren neredeyse hic bir sey yok. Sanirim burda Walt Disney sirketinin tekeliyle karsi karsiyayiz.

Gelelim Zumranin dunyasina. Bizim bu olaya start vermemiz Walt Disney'e tatile gitmemizden sonra basladi sanirim. Orada Disney'in olusturdugu prenses karakterlerinin kiyafetine sacinin sekline varincaya kadar tipkisinin aynisini gercek insanlarla olusturmuslar. Parktaki bir bolumde cocuklar (tabi ki kizlar) gidip onlarla fotograf cektiriyorlardi. Zumra oraya gittiginde 2 bile olmamisti ama oranin buyulu dunyasindan nasibini aldi:) Fotograf cektirdi onlarla sonra Zumra'yi sevdiler iste o andan sonra Zumracigimin onlara karsi bir sevgisi basladi. Prenses diyemedigi icin onlara "cici abla" dedi ve o oyle kaldi. Simdi bir sey alacagimiz zaman cici ablali bir alternatif gorse tabi ki onu istiyor.

Ben bu karakter lisansli urunleri cok da abartma taraftari degilim. Ama bazi seylerde cocugu ilk etapta tesvik icin bayagi ise yariyor. Mesela tuvalet egitimi asamasindayken kolaylik olsun diye kilota baslamamistik. Sonrasinda ise Zumra giymek istemedi cunku rahata alismisti. Ben de dusundum ki eger "cici abla"li bir kilot alirsam belki sever ve giyer. Vee sonuc ise yaradi:))

Not: Evimizde aklima gelen prenses karakterli urunleri bir araya toplayip fotografini cektim.

Dec 2, 2011

Tuvalet egitimi icin en uygun zaman nedir?


Evet bir anne olarak hepimiz bu sorunun cevabini merak ediyoruz. Cunku dogru zaman bulunamadigi taktirde sonuclari cok kotu olabiliyor. Onceki yazilarimda da hep vurguladigim gibi her cocuk birbirinden farkli ve dolayisiyla kendine ozgu bir gelisim takip ediyor. Bunun bariz orneklerini hepimiz etrafimizda birbirinden cok farkli gelisim seyreden kardeslerden gorebiliyoruz.

Herseyde oldugu gibi tuvalet egitimi icin de her cocuga, her sarta uyacak kesin bir zaman soylemek sanirim dogru olmaz. Ancak bununla beraber kendimden ve etrafimdan gozlemledigim kadariyla bunun ey uygun baslama zamaninin 2.5 yasa dogru oldugunu dusunmekteyim. Cocugun tuvaletini tutabilecek kadar kaslarinin gelisimine zaman tanimak gerekiyor ama ayni zamanda da beze yapmanin rahatligini tam olarak bir zevk haline donusturmeden once de olaya mudahil olmak. Etrafimdan duydugum kadariyla bu uygun zamani kaciranlar yani gec kalanlar sonrasinda cocuk tutabildigi halde beze karsi olusan guclu bagi kirmakta oldukca zorlandiklarini soyluyorlar. Gereginden once baslayanlarda da cocuk fizyolojik olarak hazir olmadigindan hem kendilerini hem de cocugu bos yere yipratmis oluyorlar.

Tabii bu zaman kararinda cevresel faktorlerin de onemi buyuk. Mesela uzmanlar bunun cocuk icin cok onemli bir esik oldugunu dolayisiyla cocugun hayatindaki diger seylerin nisbeten stabil olmasi gerektigini vurguluyorlar. Mesela sutten kesmeyle tuvalet egitiminin ayni doneme denk getirilmemesi gibi. Ya da annenin ise baslamasi, ev tasinmasi gibi ornekler arttirilabilir.

Alisma suresi de oldukca degisiklik arzeden bir konu. 1 haftadan 6 aya kadar varyasyonlari olabiliyor. Hatta buyuk ve kucuk tuvaleti ogrenme sirasi da cocuktan cocuga degisiyor. Mesela bazi cocuklar buyugu cok kolay ogrenirken digerleri kucuk de oldukca zorlanabiliyorlar.

Zannimca her annenin bu konuyla ilgili komik hikayeleri vardir (her ne kadar yasanirken komik olmasa da:). Ama herhalde en onemli sey cocukla o kuvvetli bagin kurularak en uygun zamani hissetmek boylece bu onemli gecisin daha kolay atlatilmasini saglamak.